Matematik

Matematik doğadaki olayları ve süreçleri anlamak için kullanılan önemli bir araçtır ve günümüzdeki teknolojik gelişmelerin oluşmasında en önemli etkenlerden biridir. Matematik; nesnelerin miktarını, ilişkileri, desenleri ve değişimleri ifade etmek için kullanılır ve bu da doğanın işleyişini açıklamak için oldukça etkili bir yoldur. Örneğin fiziksel olayları anlamak, astronomik hesaplamalar yapmak, ekolojik modeller oluşturmak veya hava durumu tahminleri yapmak gibi birçok doğa olayı matematikle açıklanabilir. Bu nedenle matematik doğanın anlaşılmasında çok önemli bir rol oynar. Matematik; fizik, kimya, biyoloji ve coğrafya gibi bilimlerde de aktif olarak kullanılmaktadır.
Okul hayatında matematik, hakkıyla öğrenilmesi gereken derslerden biridir. Fakat matematik birçok öğrencinin korkulu rüyası olmuştur. Bu korku nedeniyle birçok öğrenci matematik dersi almak bile istememektedir. Aslında bu korku yersiz bir korkudur. Matematik o kadar da anlaması zor bir ders değildir. Bunun için sadece korkularımızın üzerine gitmek ve biraz gayret etmek gereklidir. Ayrıca matematiği doğru metotlarla öğrenmek çok önemlidir.
Matematik öğrenirken ilk dikkat edilmesi gereken husus, matematik öğrenmenin formül ezberlemek diye algılanmasıdır. Formül ezberlemenin hiçbir faydası olmaz ve ezber bilgi çok çabuk unutulur. Ayrıca ezber bilgi, iç yüzü bilinmeyen bir bilgidir. İç yüzü bilinmeyen bir bilgi de bizim için gereksiz bir bilgidir. Ondan dolayı öğrenilen matematiksel formül nasıl ortaya çıkarılmıştır, nasıl o formül üretilmiştir onu öğrenmek gerekir. Formülün mantığını, ispatını ve nasıl ortaya çıkarıldığını bilirsek hem formülü ezberlemeye gerek kalmaz hem de bu süreçte öğrenilen bilgi ezber bilgi olmadığı için kolay kolay unutulmaz.
Matematik öğrenirken dikkat edilmesi gereken ikinci husus, öğrenilen bilginin hayatın içinde karşılığı olup olmadığıdır. Yani bu öğrenilen bilginin hayatın içerisinde nerelerde kullanılıp kullanılmadığıdır. Matematiksel denklem yada formülün hayatın içerisindeki kullanımını öğrenirsek öğrenilen bilgi bizim için daha anlamlı olur ve hayatın içinde ihtiyaç hâlinde mutlaka kullanılır.
Günümüzde hayatın her alanında matematik kullanılmaktadır. Önemsemediğimiz birçok denklem ve formül şu anki ulaşılan teknolojinin altyapısını oluşturmaktadır. Gelişmiş ülkeler matematiği doğru metotlarla öğrettikleri, matematik öğrenimini ciddiye aldıkları ve matematiği hayatın içerisinde etkin kullandıkları için günümüzdeki teknolojik gelişmişliğe ulaşmışlardır.
Matematiğin günlük hayatta kullanımına çok sayıda örnek verebiliriz. Bunların içinden ilki, bilgisayar teknolojisinin temeli olan, okulda öğrendiğimiz ikilik sayma sistemidir. Bilgisayarlarda, akıllı telefonlarda ve tüm akıllı sistemlerde hem verinin depolanmasında hem de verinin işlenmesinde ikilik sayı sistemi kullanılır. Bilgisayarda depolanan verilere sayılar, yazılar, resimler, müzikler, videolar örnek verilebilir. Bu verilerin hepsi ikilik sayı sistemi ile bilgisayarda tutulur. Bilgisayardaki en küçük veri elemanı “Bit” olarak ifade edilir. “Bit” temelde ikili sayı sistemindeki rakamları içerir, yalnızca 0 ve 1 değerini alır. 8 bitlik veriye byte denir. 1024 bytelık veriye de kilobyte denir. Daha sonra megabyte, gigabyte ve terabyte diye devam eder. Bilgisayarda veriler işlemcilerde işlenir, RAM dediğimiz belleklerde anlık depolanır ve harddisklere de kalıcı olarak kaydedilir. Bu süreçlerin hepsinde de ikilik sayı sistemi kullanılır.
İkinci örnek olarak tonlarca ağırlığındaki demir yığınından oluşan gemilerin denizde nasıl yüzdüğünün matematik ile açıklanabilmesidir. Arşimet prensibine göre eğer bir cisim suya atılınca batmıyorsa atılan cismin yoğunluğu (özkütlesi) suyun yoğunluğundan küçüktür veya eşittir. Demirin yoğunluğu normalde suyun yoğunluğundan fazladır o nedenle batması gerekir. Fakat gemiler tamamen demir yığını değildir ve batmasın diye tekne şeklindedirler ve içleri boştur yani boş olan kısımlarında hava vardır. Havanın yoğunluğu suyun yoğunluğundan çok daha az olduğu için gemiler demirden yapılsa da batmamaktadır.
Son olarak hepimizin telefonlarda bir yerden başka bir yere giderken kullandığı navigasyon uygulamalarında matematiksel hesaplamaların kullanılmasıdır. Haritalara mevcut tüm yollar, gidilebilecek tüm yerler (restoran, iş yeri, mağaza, market vs.) konum bilgileri ile birlikte yüklenir. GPS üzerinden mevcut konum bilgimiz anlık olarak alınır. Konum bilgileri enlem ve boylam olarak tutulur. Gidilecek yer belirlenir ve mevcut konumumuza göre gidilecek yere en ideal hangi yollar kullanılarak gidilebileceği matematiksel olarak hesaplanır ve haritada sergilenir. Anlık olarak GPS üzerinden konum bilgisi alınarak haritada nerede olduğumuz gösterilir. GPS’den alınan konum bilgisine göre gidilecek yere ne kadar km ve zaman kaldığı, anlık hızımızın ne olduğu gibi bilgiler hesaplanır ve haritada sergilenir. Bu tür hesaplamalar çok karmaşık değildir. Okul hayatında öğrendiğimiz hız, yer değiştirme ve zaman hesabı için kullanılan basit formüllerle buradaki hesaplamalar yapılır.
Bu örnekler çoğaltılabilir. Şunu unutmamak gerekir ki her öğrenilen bilginin hayatta, doğada bir karşılığı ve kullanımı vardır. Ben niye bu bilgiyi öğrendim? Bu benim ne işime yarar diye şikâyet etmektense bu öğrendiğim bilgi benim ne işime yarar, hayatın içinde nerede kullanılmakta ve bu bilgi nasıl oluşturuldu sorularının cevabını merak edip o soruların cevaplarını öğrenmeye gayret etmek gereklidir. Bilginin teorisini öğrenirken hayattaki kullanımını da öğrenmek lazım. Sadece bilginin teorisini öğrenmenin hiçbir faydası yoktur. Ayrıca öğrenilen bilgileri hafife almamak ve basit görmemek gereklidir.
Sözün özü; insanlığın ilerlemesinde basit görülen bilgilerin önemli rolü olmuştur. Burada önemli olan bilgiyi doğru yöntemlerle öğrenmek ve bilginin hakikatine erişmek için çaba sarf etmektir.

Rıza MALLI