Sosyal Medya Anneliği

Evlat yetiştirmek zorlu bir iştir
Sabırla sevgiyle göstermek gerek
Neslin ıslahatı ruhsal bir iştir
Edeple samimi bulunmak gerek
-Işık

SOSYAL MEDYA ANNELİĞİ

TDK’ye göre anne: “Çocuğu olan kadın; aba, ana, kocakarı, nene, valide, mader”dir. Buna ek olarak tanımının ve rolünün kültürlere ve toplumlara göre değişiklik gösterdiği de söylenebilir. Bizim toplumumuzda ise anne;çocuk dünyaya getiren, onu büyüten, onu her daim koruyan, temel ahlaki kuralların dışına çıkmayan yalnızca kendi çocuğuna değil yaratılan diğer varlıklara da şefkat ile yaklaşan kadın olarak görülmektedir. Annenin toplumumuzdaki rolü öyle yüce ve güzeldir ki dilimizde dahi onun kıymeti ile ilgili çeşitli atasözü ve deyimler mevcuttur:

*Ana gibi yâr, Bağdat gibi diyar olmaz.
*Ağlarsa anam ağlar, gayrısı yalan ağlar.

Toplumumuzun kadına yüklediği en önemli sorumluluk ve rol anneliktir. Öyle ki aile içi anlaşmazlıklarda bilhassa aldatmalarda –iki tarafın da yapmaması gerekir- bunu babanın yani erkeğin yapabileceğine ilişkin bir algı vardır. Anne olan kadına erkeğin yaptığı hataları yapması yakıştırılmaz, böyle bir durumda kadın toplumdan dışlanarak cezalandırılır. Görüldüğü gibi annelik, babanın üstlendiği rollere göre daha kutsal ve mahrem görünen bir yapıya sahiptir. Fakat günümüzde anneye yüklenen rollerin değiştiğini söylememiz mümkündür. Geleneksel annelik dediğimiz ve zihnimizdeki annelik algısı, değişen ve gelişen teknolojinin ve bilhassa sosyal medyanın etkisiyle farklı bir çehreye bürünmeye başlamıştır.

Sosyal medya onu kullanan kişilere sanal kimlikler sunarak içerik üreticisi olmalarını sağlamaktadır. Bunu keşfeden birçok insan, bildiklerini ve yeteneklerini görünür olmak istedikleri hâllerini sosyal medya üzerinden paylaşır hâle gelmiştir. Bu durum İnternet ünlüsü “influencer” dediğimiz bir mesleki mecra oluşturarak maddi kazanç sağlanmanın da önünü açmıştır. Geleneksel olarak kuşaktan kuşağa sözlü ve uygulamalı olarak aktarılan annelik kültürü, yerini bir tür dijital/sanal anneliğine, sıkça kullanılan tabirler ile insta-mom, blogger, fenomen anneliğine yahut kısaca “sosyal medya anneliğine” bırakmıştır (Başoğlu, 2020: 861).Kadınlar, hamile olduklarını öğrendikleri andan itibaren bunu sosyal medyada paylaşmışlar, cinsiyet partileri ile devamını getirerek; bebek bakımı, bebek sağlığı, bebek kıyafetleri gibi çeşitli konularda paylaşımlarda bulunmuşlardır. Sosyal medyanın durdurulamaz ve kısıtlanamaz oluşu temel ahlaki yoksunlukların meydana gelmesine neden olmuştur. Bu ortamda annelerin kendilerini görünür kılmak için yaptıkları şeyler hem çok izlenmiş hem de çok eleştirilmiştir. Zira sosyal medyada kişiler düşündüklerinden çok söylemek istedikleri ile kendine yer bulmuştur. Söz konusu ortamda bebek ve çocuk yetiştirmek toplumun yapısını ilerde etkileyecek birçok aksaklık yaratmaya başlamıştır. Çünkü ilk eğitimin evde başladığını varsayarsak geleceğimizi şekillendiren annelerin daha çok görünür olmak amacıyla çocuklarını ve kendilerini şekilden şekle sokmaları bazı değerlerimizi zedelemiştir. Çocukları ile yaptığı dansı sosyal medya hesabında paylaşan annenin evlatlarını videonun kalitesini yükselten birer obje olarak görmesi, o sırada yanında düşen yahut başka yere giden çocuğunu fark edememesi bunlara birer örnek olacaktır. Ya da “Ekransız nasıl vakit geçiriyoruz?” temalı videolarda sosyal medya annelerinin evlerini anaokuluna çevirerek çocukları ile kaliteli vaktin nasıl geçirildiğini kameraya almaları, zedelenen anne evlat ilişkisinin en acı örnekleridir. Aldığı bir oyuncağı çocuk keşfetmeden bir başka oyuncak alarak onu mutlu ettiğini düşünen, bunları hesaplarından devamlı paylaşan çılgın anneler… Bu çılgınlıklar yüzünden şu an birçok ebeveyn çocuklarını sürekli memnun etme çabası içindedir. Bu sayede üretilen “bilimsel annelik”, “süper anne”, “iyi anne” olarak ifade edilebilecek annelik mitleri, kadınları bu durumla ile baş edebilecek yeni stratejiler arama yoluna itmiş, kapitalizmin ürettiği araç ve yöntemler çözüm olarak görülmüştür (Timurturkan, 2019: 318). Sosyal medya anne profillerine bakıldığında çoğunlukla ınstagram kullanıcısı oldukları dikkat çekmektedir. İçlerinde çocuk gelişimi uzmanı gibi profesyonel olarak bu işle uğraşanlar olduğu gibi, yalnızca “anne” uzantılı başka profiller de vardır. Profesyonel anneler, ilgili sayfalarında annelik ve çocuk bakımı konusunda uzman bilgisi ve tavsiyesi ile ilgili içerikler paylaşırken diğer anne sayfalarında, çocuklarla yapılan hemen hemen her aktivitenin gerek fotoğraf gerekse video formunda paylaşıldığı görülmektedir (Yazıcı ve Özel, 2017:1717). Çocuklarımızla elbette kaliteli vakit geçirmeliyiz ama en başta bunu, onların mahremiyetine saygı duyarak yapmalıyız. Bir çocuğu oyun oynarken videoya çekmek onun üzerinden izlenme ve beğenilme rekorları kırmayı hedeflemek büyük bir sapkınlık olsa gerekir. Bir çocuğun evinde geçirdiği kaliteli vakit, ebeveynleri ile samimi bir şekilde paylaştığı anlardan ibarettir. Bu; yeri gelir bulaşık makinesini beraber boşaltmak olur, yeri gelir beraber kitap okumak, yeri gelir resim yapmak…

Bir annenin çocuğu ile sağlıklı değer aktarımı annenin sağlıklı bir psikolojide olmasıyla doğrudan ilişkilidir. Sosyal medya üzerinden satılan “iyi annelik” algısı birçok kadında rekabet duygusu yaratarak “süper anne sendromu”na neden olmuştur. Gerçeklikten uzak, her şeyin mükemmel olma arzusu annelerde stres kaynaklı davranış bozukluğuna sebep olmaktadır. Aynı zamanda çocuklarından kapasitelerinin üstünde şeyler bekleyen anneler, onların gelişimlerini de olumsuz etkilemektedir. Sosyal medya kullanıcıları tarafından daha çok izlenmek için gerçekleştiren aktiviteler güzel birer fotoğraf olmanın ilerisine gidememişlerdir. Sevginin hissedilmediği bir atmosferde diğer değerlerin de kalıcı olarak temsil edilme imkânı bulunmamaktadır. Aile içerisinde temsil edilmeyen değerlerin çocuk tarafından içselleştirilmesi, hayata geçirilmesi oldukça zordur. Öte yandan süper çocuk olma beklentisi, çocuğa hata yapma şansının verilmemesi anlamına gelmektedir. Kusursuzluk arayan bakış açısı hoşgörüsüzlüğü beslediği için çocuğun da başkalarının hatalarını tolere etme ihtimalinin düşük olması beklenebilir.(Kaya, 2023: 132).

Sonuç itibariyle sosyal medyanın insanlar ve toplum üzerindeki etkisi yadsınamaz derece önemli ve tehlikeli hâle gelmiştir. “En iyi anne ben olmalıyım!” güdülenmesiyle çocukların değerler konusunda dezavantajlı yetişmesini sağlayan anneler ordusu olmuştur. Buna karşı toplumun farkındalık oluşturulması hem annelerimizi hem de geleceğimizin sahipleri olan çocuklarımızın sosyo-psikolojik açıdan emniyet içinde büyümeleri için son derece önemlidir.
Ezgi AYDIN ONAR

KAYNAKLAR
Başoğlu, R. (2020). Annelerin sosyal medya kullanımı ve instagramda olan popüler anneler. Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi, 7 (1), 860-861.
Kaya, Z. (2023). Sosyal Medya Anneliği ile Değer Sahibi Çocuk Yetiştirmek. MECMUA Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi [International Journal of SocialSciences] Uluslararası Hakemli E-Dergi / Referee International E-Journal Yıl: 8, Sayı: 15, ISSN: 2587-1811.
Timurturkan, M. (2019). Ebeveynlik ve dijital dünya: Anneliğe ilişkin yaratılan yeni temsiller ve dayanışma örüntüleri. MediterraneanJournal of Humanities, 9(1), 315-333. https://doi.org /10.13114/MJH.2019.466.
Yazıcı, T. ve Özel, M. (2017). Sosyal medyada anneliğin eğitim ve etkileşim boyutu: instagram üzerine bir inceleme. International Journal of SocialSciencesandEducationResearch, 3(5), 1715-1730.